Sivas’in bugünkü sinirlari içerisinde yer alan Hafik Gölü, Pilir Höyügü, Zara Tödürge Gölü kiyisin daki Tepecik Höyügü ile Kangal Ilçesi Çukurtarla ve Kavak Nahiyesi Höyük degirmeninde Prehistorik buluntular elde edilmistir. Yildizeli Argaz Höyük ve çevresinde Kalkolitik çag (maden tas devri M.Ö.5000-3500) ile Tunç devri (M.Ö.3000-1500) buluntulari elde edilmistir.
Sivas’in yazili tarihi M.Ö.2000 yili baslarinda Hititlerle baslamakta olup, merkez Tatlicak Köyü ile Uzuntepe köylerinde bulunan höyük ve Gürün Sugul Vadisindeki Hititçe yazilar baslica Hitit yerlesim alanlaridir. Balkanlar üzerinden Anadolu’ya gelen Friglerin Hititleri ortadan kaldirmalari sonucu Sivas’ta Frig yerlesimi Hitit yerlesim alanlarinin üst katlarinda görülmektedir. Lidyalilar zamanindaki meshur Kral Yolu da Sivas’tan geçmektedir.
Anadolu’daki Pers egemenliginden sonra kurulan sehir devletlerinin zamanla Roma Imparatorluguna baglandigi, önemli yol kavsagi üzerinde bulunan simdiki sehir merkezinin iskan edildigi ve Sebasteia adini aldigi bilinmektedir. Bu ad, rivayete göre Pontus Krali Polemonos’un karisi Pitodoris’ce verilmis ve Roma Imparatoru Augustus’a ithaf edilmistir.
Roma Imparatorlugu hakimiyetine giren sehir, 395’te Dogu Roma (Bizans) Imparatorluguna ayrilan topraklar içerisinde kaldi.1059’da Anadolu’ya giren Türkmen güçleri ve 1064’te Alparslan’in önünden kaçan Selçuklu sehzadesi Elbasan Sivas yöresinde kisa süre hakimiyet saglamissa da, bölgenin Türk egemenligine girmesi 1071 Malazgirt Zaferinden sonra gerçeklesti. Kisa bir süre Selçuklu hakimiyetinde kalan Sivas’ta 1075’te Danismend Beyligi kuruldu. Danismend Beyliginin taht kavgalari ile zayif düsmesinden sonra Anadolu Selçuklularini yeniden birlestiren I.Mesud, 1152’de Sivas’i ele geçirdi.
Bizanslilarin da karistigi taht ve egemenlik kavgalari sirasinda Anadolu Selçuklulari ile Danismendliler arasinda sürekli el degistiren Sivas, 1175’te II.Kiliçarslan tarafindan kesin olarak Selçuklulara baglandi. Daha sonra Izzeddin Keykavus Sivas’i baskent yapmis, uzun müddet Sivas’ta kalarak günden güne genisleyen Sivas Sehri mamur edilmis ve 1217 yilinda Sifaiye Medresesini yaptirmistir. Ilim adamlarini Sivas’ta toplayarak sehri büyük bir ilim merkezi haline getirmistir. Izzeddin Keykavus’un türbesi, yaptirdigi medrese içinde bulunmaktadir.
1220 Yilinda Izzeddin Keykavus ölünce yerine I. Alaeddin Keykubat hükümdar oldu. Bu dönem Anadolu Selçuklularinin en parlak dönemi oldu. Mogol istilasini dikkatle izleyen ve önlemler almaya çalisan sultan 1224’de Sivas’i surlarla çevirerek korunakli duruma getirdi. Yerine geçen II.Giyasettin Keyhüsrev’in kötü yönetimi sirasinda sikinti çeken halk, 1240 yillarinda ayaklanarak Sivas’i yagmaladi. Selçuklu askerlerinin sivilleri sindirmek için seferber oldugunu gören Mogollar Anadolu’yu ele geçirmek üzere harekete geçtiler. Giyasettin Keyhüsrev’i 1243’te Kösedagi Savasinda yenilgiye ugratan Mogol güçleri, Sivas’i isgal ettiler. Mogollara bagimli duruma gelen Selçuklulari, bir süre de Mogollar tarafindan kurulan Ilhanli devleti ile idare etti. Sivas ili bu dönemlerde büyük bir gelisme göstererek önemli bir ticaret ve bilim kenti olmustur.
Anadolu’da yarim asir kadar devam eden Ilhanlilar devrinde Vali Demirtas Sivas’a yerlesmis ve istiklalini ilan ederek Sivas’ta uzun yillar saltanatini sürdürmüstür. Demirtas’tan sonraki Sivas Valisi sirayla, Alaeddin Eratna oglu Giyasettin Mehmet, Alaeddin Ali ve oglu Mehmet Bey’dir.
Ali Bey’in ölümünden sonra yerine geçen yedi yasindaki Mehmet Bey’i Kadi Burhaneddin saltanatindan uzaklastirarak Sivas’ta kendi adiyla anilan devletini kurmustur. Sivas’i onarmak için de birçok çabalar göstererek surlarin etrafinda hendekler kazdirilmis, kaleleri tamir ettirilmistir. Akkoyunlu asireti reisi Kara Osman’la yaptigi muharebe sonunda katledilmis yerine oglu Alaeddin geçmistir.
Bu sirada Timurlenk Anadolu’ya akinlari baslamistir. Osmanli padisahi Yildirim Beyazit Amasya’yi almis Sivas’a yaklasmistir. Güneyde Karamanlilarin baskisina dayanamayan Alaeddin, sehri Osmanlilara teslim etmistir. Bir davetle Sivas’i teslim alan Yildirim Beyazit, sehri vali olarak tayin ettigi en büyük Sehzadesi Emir Süleyman’a vermistir. Sivas Osmanlilarin eline geçtikten bir yil sonra 1400 yilinda Timur’un istilasina ugramis, bir süre sonra tekrar Osmanli hakimiyetine geçmistir.
Sivas Osmanli Imparatorlugu döneminde eyalet merkezi haline getirilerek Amasya, Çorum, Tokat kismi olarak Malatya ve Kayseri illeri Sivas’a bagli birer sancak olmustur. Evliya çelebi Seyahatnamesi’nde belirtildigi gibi Sivas zamaninin en önemli eyaletlerinden biridir (40 ilkokul, 1000 dükkan, 18 han, 40 kadar çesmesi oldugundan bahsedilir).
Sivas’a birçok vali atanmis, bunlar içinde belki de ismi hiç unutulmayacak olan Halil Rifat Pasa’nin yaptirdigi yollar, köprüler, hanlar ve konaklar halen halkimizin hizmetindedir.
Yazacağınız yorumlar kontrol edildikten sonra onaylanmaktadır.