SUŞEHRİ
Suşehri’ndeki yerleşimin tarihi Bakır Çağına kadar gitmektedir. Ova kesiminde, Kayadelen Köyü’nün Kılıçkaya Baraj Gölü’nün altında kalan kesitinde, Bakır Çağı özelliklerini gösteren buluntulara rastlanmıştır. Akşar, Eskişar, Kale köyleri ve Çataloluk beldesinde Roma, Bizans ve Selçuklu devirlerinden kalma kale kalıntıları ilçenin bütün bu zamanlarda işlevli olduğunun göstergeleridir.
Büyükgüzel ve Küçükgüzel köylerinin (eski yerleşim yerleri) Roma Devrinde önemli merkezler olduğu, bu devre tarihlenen kalıntılardan anlaşılmaktadır. Küçükgüzel Köyü’nde bulunan mermer aslan başı Sivas Müzesi’nde sergilenmektedir. Aynı köyde bulunan ve Roma devrinde önemli bir yapıya ait olduğu sanılan bazı eserler ve mimari parçalar, Hükümet Konağı bahçesinde sergilenmektedir. Akşar’ın (Akşar-Abat) Orta Çağda önemli bir merkez ve Suşehri’nin idari açıdan buraya bağlı olduğu, Suşehri Ovası’nın “Akşar Ovası” olarak anıldığı tarihi kaynaklardan anlaşılmaktadır.
1071’de Anadolu’ya gelen Türk boylarının yerleştiği Suşehri’nde, İlhanlıların egemenliğini Eretna Beyliği izlemiştir. 1413’te Osmanlı İmparatorluğu’na bağlanan Suşehri, 1500’lü yıllarda Safevi-Osmanlı sınırında yer aldığı için çok sık el değiştirmiş ama 1514’teki Çaldıran Seferi, Suşehri’nin Osmanlı egemenliğinde kalmasını sağlamıştır.
Şemseddin Sami burayı şöyle anlatmaktadır: “Sivas Vilayeti Karahisar’ı Şarki Sancağı’na bağlı bir kazadır. 7 nahiyesi ve 170 köyünde yarısından çoğu Müslüman, 15.000 nüfus barındırır.”
Türkiye Cumhuriyeti’nin oluşumu evresinde, Suşehri Cumhuriyet’in önderi Mustafa Kemal Atatürk’e büyük destek vermiştir. Atatürk Erzurum Kongresi’ne giderken 28 Haziran 1919’da burada kalmış ve savaşım planıyla ilgili ilişkileri Mehmet Ali Efendi Konağı’nda yürütmüştür. Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Suşehri Şubesi bu süreçte kurulmuş ve Çeçenzade İsmail Hakkı Bey”in Erzurum Kongresi’nde kenti temsil etmesine karar verilmiştir.
Atatürk’ün, Erzurum Kongresi dönüşünde ilçeye yeniden geldiği tarih olan 1 Eylül, burada önemli bir gün olarak her yıl kutlanmaktadır.
İlçe, bir süre Sivas vilayeti Karahisar-ı Şarki (Şebinkarahisar) sancağına bağlı kalmış, Şebinkarahisar’ın 1934’te ilçe olmasıyla, Sivas’a bağlı bir ilçe durumuna gelmiştir.
“Suşehri” Adının Kaynağı
Orta Çağda ilk merkez olan Buhali (Buhaliye), günümüzdeki merkezden 2 km uzaklıkta Çayırbaşı mevkiinde kurulmuştur. Buranın depremde yıkılmasıyla Endiryas (Endires-Andrias) adıyla şimdiki yeri seçilmiştir. Eski Türk kaynaklarında Endires veya Enderes olarak geçen ilçe adı, 14. yy.dan başlayarak kayıtlarda Suşehri olarak anılmaktadır.
Yazacağınız yorumlar kontrol edildikten sonra onaylanmaktadır.